Avrupa Türk Gazeteciler Birliği (ATGB) olarak Türkiye'deki meslektaşlarımızın kaygılarını paylaşıyor, onların mücadelerini destekliyoruz.
Başta ATGB üyeleri olmak üzere Avrupa'daki meslektaşlarımızı Türkiye'deki iletişim özgürlüğü mücadelesine destek vermeye çağırıyoruz...
Gürsel Köksal
ATGB Başkanı
17 meslek kuruluşunu bünyesinde toplayan Gazetecilere Özgürlük Platformu:
“Eskisinden daha ağır bir baskı dönemine girilmiştir”
Gazeteci meslek örgütlerinin bir araya gelerek oluşturduğu “Gazetecilere Özgürlük Platformu”, Habertürk Gazetesi yazarı Bekir Coşkun'un işten çıkarılmasının ardından ortak bir deklarasyon yayınladı.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nde Orhan Erinç başkanlığında toplanan platform üyeleri, yaşanan son olaylarla birlikte basın özgürlüğünün eskisinden daha ağır bir baskı dönemine girdiğini ifade etti. Tutuklu gazetecilere ek olarak medya organlarının da tutuklandığı bir döneme girildiğinin kaydedildiği deklarasyonda, Habertürk Gazetesi yazarı Bekir Coşkun'un işten çıkarılmasına dikkat çekilerek, şunlar dile getirildi:
“Bu son dönemin özelliği 26 Şubat 2010 tarihinde, “Köşe yazarları her istediğini yazamaz. Parasını sen veriyorsun yazarına sahip çık, yazdırma gönder” diyen Başbakan Tayip Erdoğan’ın sözlerinin uygulamaya konulmuş olmasıdır. Nitekim bunun son somut örneği Haber Türk gazetesi sütun yazarı Bekir Coşkun’un gazetesiyle iş ilişkisinin kesilmesidir. Kanıtı da Coşkun’un ‘işverenin ve gazete yönetiminin kendisinden memnun olmasına rağmen ağır baskıya dayanamayarak iş ilişkisini sona erdirdiklerini ifade eden sözleridir. Bekir Coşkun olayı sadece bu etkili kalemi değil, tüm gazetecileri ilgilendirmektedir. Çünkü bu örnekle tüm gazetecilere, sansürlerin en sinsi ve en kötüsü olan ‘oto-sansür’ dönemine girdiğimiz tebliğ edilmiş olmaktadır. Siyasi iktidarı rahatsız eden kalemlerin ve yayınların ‘bertaraf’ edilmesine başlandığını gösteren bu ve benzeri örnekler, halen 175 ülke arasında ‘basın özgürlüğü’ bakımından 122’nci sırada olan ülkemizi, Kuzey Kore, İran, Suudi Arabistan gibi ülkelerin hizasına indirecek kadar vahimdir.”
Medya dünyamızın içinde bulunduğu gerçekleri değerlendiren ve 17 meslek kuruluşunu bünyesinde toplayan ‘Gazetecilere Özgürlük Platformu’ 24 Eylül 2010 tarihinde Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nde Orhan Erinç başkanlığında toplanarak aşağıdaki görüşleri kamuoyuna duyurmaya karar vermiştir:
GAZETECİLERE ÖZGÜRLÜK PLATFORMU DEKLARASYONU:
1- Demokrasinin temel kurumu olan iletişim (basın, ifade) özgürlüğü, yaşanan son olaylarla, eskisinden daha ağır bir baskı dönemine girmiştir.
2- Gerçek sebebini bilemeden ve adil yargılanma hakları ihlal edilerek uzun süre hapiste tutulan arkadaşlarımıza ek olarak şimdi medya organlarını da tutuklayan bir dönem yaşanmaktadır.
3- Bu son dönemin özelliği 26 Şubat 2010 tarihinde, “Köşe yazarları her istediğini yazamaz. Parasını sen veriyorsun yazarına sahip çık, yazdırma gönder” diyen Başbakan Tayip Erdoğan’ın sözlerinin uygulamaya konulmuş olmasıdır. Nitekim bunun son somut örneği Haber Türk gazetesi sütun yazarı Bekir Coşkun’un gazetesiyle iş ilişkisinin kesilmesidir. Kanıtı da Coşkun’un ‘işverenin ve gazete yönetiminin kendisinden memnun olmasına rağmen ağır baskıya dayanamayarak iş ilişkisini sona erdirdiklerini ifade eden sözleridir.
4- Bekir Coşkun olayı sadece bu etkili kalemi değil, tüm gazetecileri ilgilendirmektedir. Çünkü bu örnekle tüm gazetecilere, sansürlerin en sinsi ve en kötüsü olan ‘oto-sansür’ dönemine girdiğimiz tebliğ edilmiş olmaktadır.
5- Siyasi iktidarı rahatsız eden kalemlerin ve yayınların ‘bertaraf’ edilmesine başlandığını gösteren bu ve benzeri örnekler, halen 175 ülke arasında ‘basın özgürlüğü’ bakımından 122’nci sırada olan ülkemizi, Kuzey Kore, İran, Suudi Arabistan gibi ülkelerin hizasına indirecek kadar vahimdir.
6- Ülkemizde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ve genel olarak gelişmiş demokrasilerin kabul ettiği ölçütlere uygun iletişim (ifade, basın) özgürlüğüne ulaşıncaya kadar görevimize devam edeceğiz.
Saygılarımızla.
Gazetecilere Özgürlük Platformu
Basın Enstitüsü Derneği,
Basın Konseyi
Çağdaş Gazeteciler Derneği,
Çevre ve Eğitim Muhabirleri Derneği
Ekonomi Muhabirleri Derneği,
Ekonomi Gazetecileri Derneği
Gazete Sahipleri Derneği,
HABER-SEN,
İzmir Gazeteciler Cemiyeti,
Kültür Turizm ve Çevre Gazetecileri Derneği,
Medya Etik Konseyi,
Profesyonel Haber Kameramanları Derneği
Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti
Türkiye Gazeteciler Federasyonu
Türkiye Gazeteciler Sendikası ve
Türkiye Spor Yazarları Derneği
“Eskisinden daha ağır bir baskı dönemine girilmiştir”
Gazeteci meslek örgütlerinin bir araya gelerek oluşturduğu “Gazetecilere Özgürlük Platformu”, Habertürk Gazetesi yazarı Bekir Coşkun'un işten çıkarılmasının ardından ortak bir deklarasyon yayınladı.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nde Orhan Erinç başkanlığında toplanan platform üyeleri, yaşanan son olaylarla birlikte basın özgürlüğünün eskisinden daha ağır bir baskı dönemine girdiğini ifade etti. Tutuklu gazetecilere ek olarak medya organlarının da tutuklandığı bir döneme girildiğinin kaydedildiği deklarasyonda, Habertürk Gazetesi yazarı Bekir Coşkun'un işten çıkarılmasına dikkat çekilerek, şunlar dile getirildi:
“Bu son dönemin özelliği 26 Şubat 2010 tarihinde, “Köşe yazarları her istediğini yazamaz. Parasını sen veriyorsun yazarına sahip çık, yazdırma gönder” diyen Başbakan Tayip Erdoğan’ın sözlerinin uygulamaya konulmuş olmasıdır. Nitekim bunun son somut örneği Haber Türk gazetesi sütun yazarı Bekir Coşkun’un gazetesiyle iş ilişkisinin kesilmesidir. Kanıtı da Coşkun’un ‘işverenin ve gazete yönetiminin kendisinden memnun olmasına rağmen ağır baskıya dayanamayarak iş ilişkisini sona erdirdiklerini ifade eden sözleridir. Bekir Coşkun olayı sadece bu etkili kalemi değil, tüm gazetecileri ilgilendirmektedir. Çünkü bu örnekle tüm gazetecilere, sansürlerin en sinsi ve en kötüsü olan ‘oto-sansür’ dönemine girdiğimiz tebliğ edilmiş olmaktadır. Siyasi iktidarı rahatsız eden kalemlerin ve yayınların ‘bertaraf’ edilmesine başlandığını gösteren bu ve benzeri örnekler, halen 175 ülke arasında ‘basın özgürlüğü’ bakımından 122’nci sırada olan ülkemizi, Kuzey Kore, İran, Suudi Arabistan gibi ülkelerin hizasına indirecek kadar vahimdir.”
Medya dünyamızın içinde bulunduğu gerçekleri değerlendiren ve 17 meslek kuruluşunu bünyesinde toplayan ‘Gazetecilere Özgürlük Platformu’ 24 Eylül 2010 tarihinde Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nde Orhan Erinç başkanlığında toplanarak aşağıdaki görüşleri kamuoyuna duyurmaya karar vermiştir:
GAZETECİLERE ÖZGÜRLÜK PLATFORMU DEKLARASYONU:
1- Demokrasinin temel kurumu olan iletişim (basın, ifade) özgürlüğü, yaşanan son olaylarla, eskisinden daha ağır bir baskı dönemine girmiştir.
2- Gerçek sebebini bilemeden ve adil yargılanma hakları ihlal edilerek uzun süre hapiste tutulan arkadaşlarımıza ek olarak şimdi medya organlarını da tutuklayan bir dönem yaşanmaktadır.
3- Bu son dönemin özelliği 26 Şubat 2010 tarihinde, “Köşe yazarları her istediğini yazamaz. Parasını sen veriyorsun yazarına sahip çık, yazdırma gönder” diyen Başbakan Tayip Erdoğan’ın sözlerinin uygulamaya konulmuş olmasıdır. Nitekim bunun son somut örneği Haber Türk gazetesi sütun yazarı Bekir Coşkun’un gazetesiyle iş ilişkisinin kesilmesidir. Kanıtı da Coşkun’un ‘işverenin ve gazete yönetiminin kendisinden memnun olmasına rağmen ağır baskıya dayanamayarak iş ilişkisini sona erdirdiklerini ifade eden sözleridir.
4- Bekir Coşkun olayı sadece bu etkili kalemi değil, tüm gazetecileri ilgilendirmektedir. Çünkü bu örnekle tüm gazetecilere, sansürlerin en sinsi ve en kötüsü olan ‘oto-sansür’ dönemine girdiğimiz tebliğ edilmiş olmaktadır.
5- Siyasi iktidarı rahatsız eden kalemlerin ve yayınların ‘bertaraf’ edilmesine başlandığını gösteren bu ve benzeri örnekler, halen 175 ülke arasında ‘basın özgürlüğü’ bakımından 122’nci sırada olan ülkemizi, Kuzey Kore, İran, Suudi Arabistan gibi ülkelerin hizasına indirecek kadar vahimdir.
6- Ülkemizde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ve genel olarak gelişmiş demokrasilerin kabul ettiği ölçütlere uygun iletişim (ifade, basın) özgürlüğüne ulaşıncaya kadar görevimize devam edeceğiz.
Saygılarımızla.
Gazetecilere Özgürlük Platformu
Basın Enstitüsü Derneği,
Basın Konseyi
Çağdaş Gazeteciler Derneği,
Çevre ve Eğitim Muhabirleri Derneği
Ekonomi Muhabirleri Derneği,
Ekonomi Gazetecileri Derneği
Gazete Sahipleri Derneği,
HABER-SEN,
İzmir Gazeteciler Cemiyeti,
Kültür Turizm ve Çevre Gazetecileri Derneği,
Medya Etik Konseyi,
Profesyonel Haber Kameramanları Derneği
Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti
Türkiye Gazeteciler Federasyonu
Türkiye Gazeteciler Sendikası ve
Türkiye Spor Yazarları Derneği
Aucun commentaire:
Enregistrer un commentaire