samedi 18 mars 2023

TUVALET...




 

#AliİsmailKorkmaz

 


Devlet teröründen ölenlerin anisina
Kimbilir ne kadar vahşice sana
Vurdular, dağladılar;
Direnen bakışların
Nasıl zalimce katledildi?
Alnındaki yaradan
Boşaldı belki bütün kanın
Fakat nehirlerin akıyor; dağların rüzgarlıdır
Bak yine çarpıyor kalbin,
Ortasında kavganın..
Nihat Behram
...
A la mémoire des victimes de la terreur d'État


Çan/AKkale...


 

mercredi 15 mars 2023

SEL FELAKETi.....

Adıyaman ve Şanlıurfa'da sel felaketi



ABDULLAH DOGAN

BABAMIZ ÖGRETMENIMIZ
ABDULLAH DOGAN 98. YASGÜNÜ YILDÖNÜMÜNDE
15 /03/1925 -15/06/2005
SAYGI ve SEVGIYLE ANIYORUZ !
Babam 1972 yilinda siyasi görüslerinden dolayi Kontr-gerilla tarafindan tutuklanmis ünlü Ziverbey köskünde iskencelerden geçirilmis,,ve 1974 yilinda Ecevit hükümetinin çikardigi bir afla Selimiye askeri cezaevinden yeni tahliye edilmisti.. Ama yakamizi birakmiyorlardi..
çünkü Türkiye emekçilerinin kurtulusu için TIP ( Türkiye Isçi Partisi ) saflarinda mücadele ediyordu ,çünkü Sosyalist, Komünistti..ve THKP-C Bayrampasa sorumlusu olarak yargilaniyordu bu da büyük bir suçtu memleketimizde.
1970'li yillarda TIP ( Türkiye Isçi Partisi ) Bayrampasa Belediye Baskani adayi idi..




Mahir Çayan 77 yasinda !


Devrimci önder Mahir Çayan i
77.dogum yildönümünde devrimci selamlarimizla aniyoruz !
( 15 mars 1946 - 30 mars 1972)
*****
Mahir Çayan.était le leader du Parti de la libération du peuple de Turquie
(Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi ou THKP-C), un parti marxiste-léniniste révolutionnaire de Turquie.
Il a été assassiné avec neuf autres personnes le 30 mars 1972, lors du conflit avec les soldats entrés dans le village de Kizildere dans la province de Tokat



mardi 14 mars 2023

KARL MARX

Bizim için mesele, özel mülkiyetin şekil değiştirmesi değil, yokedilmesi; sınıf uzlaşmazlıklarının yumuşatılması değil, sınıfların ortadan kaldırılması; varolan toplumun iyileştirilmesi, isteklerin yerine getirilmesi değil, yeni bir toplumun kurulması olabilir ancak!
Karl MARX



Hommage !.. KARL MARX






Hommage !.. KARL MARX ( 5/5/1818-14/3/1883)
Bilimsel sosyalizmin kurucusu ,Kapitalizmin korkulu rüyasi
Karl Marks 14 Mart 1883'te hayatını kaybetti.
“Adı yüzyıllar boyunca yaşayacak, yapıtlari da!”
KARL MARX'i 140.ölüm yildönümünde saygiyla aniyorum..
“Adı yüzyıllar boyunca yaşayacak, yapıtlari da!”
17 Mart 1883 günü Highgate'de Engels tarafından İngilizce yapılan konuşma
14 Mart günü, öğleden sonra üçe çeyrek kala, yaşayan düşünürlerin en büyüğü artık düşünmez oldu. Ancak iki dakika yalnız bıraktıktan sonra, odaya girince, onu koltuğunda rahat rahat, ama sonsuzluğa dek, uyumuş bulduk.
Avrupa ve Amerika militan proletaryasının bu adamda yitirmiş bulunduğu şey, tarihsel bilimin bu adamda yitirmiş bulunduğu şey, ölçülemez. Bu devin ölümü ile bırakılan boşluk, kendini duyumsatmakta gecikmeyecek.
Nasıl ki Darwin organik doğanın gelişme yasasını bulduysa, Marx da insan tarihinin gelişme yasasını, yani insanların, siyaset, bilim, sanat, din, vb. ile uğraşabilmelerinden önce, ilkin yemeleri, içmeleri, barınmaları ve giyinmeleri gerektiği; bunun sonucu, maddi ilksel yaşama araçlarının üretimi ve, böylece, bir halk ya da bir dönemin her iktisadi gelişme derecesinin, devlet kurumlarının, hukuksal görüşlerin, sanatın ve hatta sözkonusu insanların dinsel fikirlerinin üzerinde gelişmiş bulundukları temeli oluşturdukları ve, buna göre, bütün bunların şimdiye değin yapıldığı gibi değil, ama tersine, bu temele dayanarak açıklamak gerektiği yolundaki, daha önce ideolojik bir saçmalıklar yığını altında üstü örtülmüş bulunan o temel olguyu buldu.
Ama hepsi bu değil. Marx günümüz kapitalist üretim tarzı ile onun sonucu olan burjuva toplumun özel hareket yasasını da buldu. Artı-değerin bulunması, sonunda, bu konuyu aydınlattı; oysa, burjuva iktisatçıların olduğu kadar sosyalist eleştiricilerin de daha önceki bütün araştırmaları, karanlıklar içinde yitip gitmişlerdi.
Bu türlü iki bulgu koca bir yaşam için yeterdi. Kendisine böyle bir tek buluş yapma nasip olana ne mutlu! Ama Marx araştırmada bulunduğu her alanda (bu alanların sayısı çoktur ve bir teki bile yüzeysel irdelemelerin konusu olmamıştır), hatta matematik alanında bile, özgün buluşlar yaptı.
Bilim adamı olarak, buydu. Ama onun etkinliğinde asıl önemli olan, hiç de bu değildi. Marx için bilim, tarihi etkinliğe geçiren bir güç, devrimci bir güçtü. Pratik uygulamasının düşünülmesi belki de olanaksız olan herhangi bir teorik bilimdeki bir bulgudan duyabileceği sevinç ne denli katıksız olursa olsun, sanayi için, ya da genel olarak tarihsel gelişme için doğrudan doğruya devrimci bir önem taşıyan bir bulgu sözkonusu olduğu zaman duyduğu sevinç bambaşkaydı. Böylece Marx, elektrik alanındaki bulguların gelişmesini ve, daha şu son günlerde, Marcel Deprez’in çalışmalarını çok dikkatli bir biçimde izliyordu.
Çünkü Marx, her şeyden önce bir devrimciydi. Kapitalist toplum ile onun yaratmış bulunduğu devlet kurumlarının yıkılmasına şu ya da bu biçimde katkıda bulunmak, kendi öz durumunun ve gereksinmelerinin bilincini, kendi kurtuluş koşullarının bilincini kendisine ilk onun vermiş bulunduğu modern proletaryanın kurtuluşuna yardımda bulunmak, onun gerçek yönelimi işte buydu. Savaşım onun en sevdiği alandı. Ender görülür bir tutku, bir direngenlik ve bir başarı ile savaştı o. 1842’de birinci Rheinische Zeitung’a, 1844’te Paris’teki Worwärts’a, 1847’de Brüksel’deki Deutsche-Brüsseler-Zeitung’a, 1848-1849’da Neue Rheinische Zeitung’a 1852’den 1861’e değin New York Tribune’e katkı, ayrıca, bir sürü kavga broşürünün yayınlanması, tüm yapıtının doruğu olan büyük Uluslararası Emekçiler Derneği’nin kuruluşuna değin Paris, Brüksel ve Londra’da çalışma, işte, eğer başka hiçbir şey yapmasaydı bile, yapıcısının gurur duyabileceği sonuçlar.
Marx, işte bu yüzden zamanının en sevilmeyen ve en çok karaçalınan adamı oldu. Mutlakiyetçi olduğu kadar cumhuriyetçi hükümetler de kovdular onu; tutucu burjuvalar ile aşırı demokratlar onu karaçalma ve kargışlara boğmakta birbirleri ile yarışıyorlardı. O bütün bunları, hiç aldırmaksızın, örümcek ağları gibi yolunun dışına atıyor ve ancak çok zorunlu durumlarda yanıtlıyordu. Sibirya madenlerinden Kaliforniya’ya değin, Avrupa ve Amerika’nın her yanına dağılmış, tüm dünyanın milyonlarca devrimci militanı tarafından ululanmış, sevilmiş ve aklanmış olarak öldü o. Ve ben çekinmeden söyleyebilirim ki, onun birçok karşı-düşüncede olan hasmı olabilirdi, ama kişisel düşmanı pek o kadar yoktu.
Adı yüzyıllar boyunca yaşayacak, yapıtı da!

Garbage tower...

Paris'te çöpçüler grevi..

 

dimanche 12 mars 2023

çaycı...

NATO toplantısında Türk general boş çay bardaklarını topladı



 

Geluck le Chat

Parc Royale de, Belçika nin ünlü sanatçısı,meslektaşim P. Geluck ün büyük boy heykel sergisini gezerken kendisi ile bir kare

11/03/2023