Degerli devrimci sanatçi Yilmaz Güney'i 40.ölüm yildönümünde saygiyla anarken, onunla ilgili bir animizi sizlerle paylasiyorum..
....:
Yilmaz Güney 1972 yilindan 1974'e kadar ,Babam'la beraber Selimiye Askeri Cezaevinde ayni kogusta kaliyordu..
Birgün Babami ziyarete gittigimizde,yaninda onuda görmüstük demir parmakliklar arasinda...Biz küçuk oldugumuzdan demir parmakliklari geçerek girebilmistik ta onlarin yanina..
Yilmaz Güney'in bana vermis oldugu bisküviye acaip sevinmistim...
Gelin simdi birde Yilmaz Güney'i kogus arkadasi olan Babam'dan dinleyelim ;
- " Ziverbey köskünde agir iskencelerden sonra Selimiye kislasinda beni B kogusuna vermislerdi..Kimler vardi kimler; Yilmaz Güney, Ertugrul Kürkçu, Yavuz çizmeci, Mustafa Alabora, yarbaylar subaylar vs..Yatagimi yerlestirdikten sonra, yanima ilk gelenler arasinda Yilmaz Güney'de vardi..Yilmaz Güney saçsiz basim üsümesin diye bana bir takke ve birde zeytin çekirdeginden yapilma,cezaevi imalati bir tesbih vermisti. " Al bakalim Abdullah abi , tesbih ilkel birsey ama zamani tüketmek için iyi bir araçtir " diyen Yilmaz'in bu inceligini unutamam...Bir günde ziyaret gününde Yilmaz Güney yanima gelip " Abdullah dayi,yine ilk postada ziyarete çikacagindan emin gibi bekliyorsun" dedi. Ben de "evet dostum, olaganüstü birsey olmazsa yengen mutlaka gelir " dedim. Yilmaz Güney :
" buradakilerin çogunun esi ve yakinlari var.Benimde esim var, ama ziyaret günlerini sektirdikleri ya da geç geldikleri
oluyor.su 300 kisilik tutukevinde bir tek senin esin 2 yildan beri hiç sektirmeden üstelik de en erken geliyor.Bu durum dikkatimi çekti.Sakincasi yoksa yenge hanimi bana bir gösterirmisin ? "dedi.Tam da o sirada esim ve çocuklarim Kislanin kapisindan içeri giriyorlardi.Yilmaz'a onlari isaret ettim.."
( Abdullah Dogan
Varligimi Sosyalizme Borçluyum kitabindan )..
bu aci ama bir o kadar degerli ve guzel aniyla Yilmaz Güney'i anarken, O fedakar Annemizi ve Babami da anmis oldum....
Yildizlar yoldaslari olsun !
Ismail Kızıl Doğan